top of page
Yazarın fotoğrafıRâna Babaç

Mısır Hiyerogliflerini Okuyabilmek İster Miydiniz?


Biliyorsunuz yaklaşık dört senedir İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Tıp Tarihi doktorası yapıyorum.


Araştırmalarımın odağında ise güzel kokunun tedavide kullanımı var.


Dolayısı ile tütsü, parfüm, kolonya, iksir vb. başlıklar akademik çalışma ve özel ilgi alanıma giriyor. Yaklaşık yedi senedir tüm bu konularda hem kendi şirketim Atelier Aromaterapi'de hem de çeşitli ortaklıklar ile farklı kurumlarda eğitimler veriyorum.


Tüm bu iş ve okul koşturmacası içerisinde devamlı kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Hatta eski eğitimlerime gelenlerden, son zamanlarda eğitimlerime katılan arkadaşlarıyla sohbetlerine istinaden "bize bunları anlatmadınız" çerçevesinde sitem mesajları alıyorum.


Güzel koku dünyası o kadar derin ve geniş bir alan ki dinler tarihinden kimyaya, tıptan tarıma pek çok dikeyde ne kadar çok öğrenirseniz o kadar çok şey bilmediğiniz çıkıyor ortaya.


Bugün size tüm bu araştırma, keşif ve kendini geliştirme maratonunda hem kullanabileceğiniz hem de - yolunuz Mısır'a düştü diyelim - ailenizle tarihi alanları gezerken keyifli vakit geçirmenize katkı sağlayacak hediye gibi bir haber vermek istedim.


Haberimin adı FABRICIUS.


Yeni bir proje/uygulama değil fakat ben de yakın zamanda keşfettim.


Google Arts & Culture (Google Kültür Sanat) insiyatifi, antik dillerin çevirisinde verimliliği artırmak ve akademik araştırmaları desteklemek için makine öğreniminden faydalanmak üzere online bir deney başlatmış. 2017'de Ubisoft'un "Hiyeroglif Girişimi" başlıklı projesi çerçevesinde British Museum'da start alan bu deney, Eski Mısır yazı dilini dijitalleştirme, sınıflandırma ve anlama sürecini son kullanıcının da (yani benim ve sizin de) faydalanabileceği bir websitesine çevirmiş. 1000'den fazla hiyeroglifi doğru bir şekilde tanımlamada uzman bir "sinir ağını" eğitmek için programlanan FABRİCUS, gördüğü sütun ve dizi metinleri, bilinen sözlükler ve yayınlanmış çevirilerle eşleştirerek anlamlanlarını açığa çıkartıyor. Mısır hiyeroglifleri ile başlayan FABRİCUS - Harvard Üniversitesi'nden Almanya BBWA'ye pek çok kurum ve bilim insanın katkısı ile - aynı teknolojiyi diğer antik dillere de uygulamayı hedefliyor.



Ben de bugüne kadar yaptığım parfüm ve tütsü araştırmalarımda Mısır bilimciler tarafında çevrilmiş pek çok hiyerogriften faydalandım. Bu çeviriler; yüzyıllardır yapılan araştırmaları, pek çok bilim insanının konuya adadıkları kariyerlerini üst üste koyduktan sonra edinilmiş bilgilerdir.


Üstelik hiyerogrifleri okumanın günümüz dillerinde olduğu gibi kesin kuralları da yoktur. Kocaman bir duvar dolusu hiyerogrif gördüğünüzde önce bu metnin başını sonunu belirlemeniz sonrada okuma yönünü tayin etmeniz gerekir. Farklı şekiller farklı kombinasyonlarda farklı kelimeleri veya cümleleri ifade eder.


Dolayısı ile yeri gelmişken söyleyeyim, maalesef bugün yine bilimsel değeri tartışılır İngilizce kaynaklardan çeviri ile boş buldukları meydanlarda - daha tek bir harfini bilmedikleri dillerle ilgili - "uzun yıllardır" yapılan çalışmalar/ına referansla, ben xyz tabletini "çevirdim/ik" diye konuşan insanlar var.


Lütfen bu insanları kendine yakıştırdıkları ünvanları ve kendilerini ilişkilendirdikleri kurumlardan bağımsız bir değerlendirin. Söylediklerini bir akıl mantık süzgecinden geçirin.


Yine çok üzülerek söylüyorum ki bugün Türkiye'nin ayrı ayrı her kurumunda yaşadığımız yozlaşmışlık ve çürüme, akademi ve "araştırma" söz konusu olduğunda da her yerde.


Çok çarpıcı bir veri ile söylediklerimi noktalamak istiyorum; Journal of Informetrics’de yayınlanan bir araştırmaya göre herhangi bir hakem değerlendirmesinin yapılmadığı ya da yayınların para karşılığı kabul edildiği “predatory” - yani sahte ve şaibeli - olarak tanımlanan "bilimsel" dergilerde Hindistan ve Nijerya’dan sonra Türkiye en çok yayın yapan üçüncü ülke olmuş.


Dolayısı ile öyle bir zamanda yaşıyoruz ki; insanları ve söylediklerini sıfatları, kurumları ve ünvanlarından öte akıl mantık okuması ile değerlendirmek zorundayız.


Önce kendi aklınıza ve fikrinize güvenin. İlgi duyduğunuz konuları - 10USD'ye satın alınan, yazarı belli olmayan websitelerinden değil - gerçek bilgi kaynaklarından (seçici üniversitelerin yayınlarından, ansiklopedilerden, uluslararası örgütlerin kaynaklarından) araştırın.


Dünya mutlaka bir gün düzelecek.

Comments


bottom of page