top of page

İnsanlık Yangını


Fotoğraf: Ali Argün
Fotoğraf: Ali Argün, Muğla

Günlerdir hikayelerimde yaşadığımız felaketle ilgili doğruluğundan emin olmaya çalışarak bir takım görsel, bilgi ve ihtiyaç talepleri paylaşıyorum. Ve yine günlerdir akıl almaz mesajlar ve sorular alıyorum.


Hiç biri ile ilgili hiç bir şey hissetmiyorum.


Ben şöyle düşünüyorum…


Orman tütmeye başladıktan günler sonra bile bir türlü gelemeyen yardım için isyan eden bir insan;

Yumurtalarının başında kömür olmuş bir kuş;

Evi, hayvanı, hayatı, birikimi, geleceği yandığı için ağlayan bir nine, bir dede;

Yok olmakta olan yuvasından kabuğunda alevlerle uzaklaşmaya çalışan bir kaplumbağa;

Önünde cehennem gibi yükselen dev alevlere boş gözlerle bakan bir çocuk;

Kül olan arı kolonileri;

Yaklaşan dev alevlere rağmen, “ineğim var gelemem, denize atlarım ben” diyen bir kadın;

Yemek bulmak için şehre inmek zorunda kalmış, yaşadıkları dehşet ve korkudan çığlık atan domuzlar;

Damacanalarla orman soğutma çalışması yapan gönüllüler;

Bir daha aynı noktaya geldiğini görmeye çoğumuzun ömrü yetmeyecek küle dönmüş cennet topraklarımızı gördüğünüzde içiniz sızlamıyorsa..


Aklınıza ilk gelen “yardım etmek için ne yapabilirim” değil de “geziciler”, “düşmanlar”, “dış mihraklar” oluyor…

Kafanız çözüm üretmeye değil kavga etmeye çalışıyor…

Bir yangın, yanacak ağaç kalmadığında biter - kim ne yapsın/yapılacak ne var sanki diye düşünüyor…

Çıkan yangınlar karşısındaki mücadele kapasitemizi, kritik karar verme hızımızı ve yapılan gerçekten hayret verici açıklamaları yeterli/yerinde buluyor…

Yalan haber yapılmasını anlayışla ve belki alkışla karşılıyor, hak veriyor…

Soru soran, hakkını, verdiği vergilerin karşılığını arayan insanlara kin güdüyorsanız…


…ne kadar yazıktır ki kocaman dünyada bu zavallı cennet topraklar, kendini millet sanan bizlere nasip olmuş.


Aslında topyekün ölmüşüz, mezarımızda ağlayanımız yok.


Benim kalbim, dualarım, düşüncelerim - doğdukları veya bulundukları yerde bu felakette etkilenen iyi, vicdanlı, çalışkan, dürüst insanlarla, köylülerimle; sahaya canla başla yardım ulaştırmaya çalışan güzel ruhlarla; dev alevler karşısında, her an kavrularak, neredeyse imkansız bir iş yaptığını ve yalnız olduğunu bile bile yine de hayatını ortaya koyan kahramanlarla ve cennet ekosistemimiziz tüm melek canları ile.

Herkesin siyasi görüşü, partisi kendisinin olsun, ben - verdiğim vergiyi, yükümlü olduğu işleri yerine getirmekte kullanacak, akıl, vicdan, sorumluluk sahibi ve hesap sorulabilir kişiler devletin kademelerini meşgul etsin, kucaklarında çözmeleri gereken büyük bir kriz bulduklarında medyada istop veya katil kim oynamak yerine hızlı, ÖNCE yerinde, doğru, dürüst ve çözüm odaklı davransınlar istiyorum.


Bugün TOMA örneğinde olduğu gibi devletin kaynaklarını, insanlar bas bas bağırdıktan sonra değil, yangınlar çıktığı anda seferber edecek zekayı, kıvraklığı, akılcı yaklaşımı ortaya koyacak insanlar istiyorum.


İnsanların “Küresel Çağrı” yapmasına gerek kalmadan - dış mihrak hikayeleri üzerinden, bu ülkenin yardıma ihtiyacı var mı yok mu diye SAÇMA SAPAN hashtag savaşları çıkmadan - görünen köy kılavuz istemediği için (!), Türkiye 2 gün önce aktive ettiği *Avrupa Birliği Sivil Koruma Mekanizmasını* zamanında çalıştırsın, bölünmüş insanlarımız, zaten bir felaket sürmeye devam ederken, birbirini gırtlaklayacak noktaya gelmesin istiyorum.


Yoksa gerçekten hayat herkes için böyle çok zor.


Bunlar ilginizi çekebilir:


bottom of page