top of page

Kendinize Yakışacak Parfümü Nasıl Seçersiniz?



Bu konu sosyal medyada, konvansiyonel medyada, parfümerilerde, ofiste, sokakta - kısacası "parfüm" anahtar kelimesinin telaffuz edildiği her yerde çok sık konuşuluyor. Benim de parfüm eğitimlerimde MUTLAKA gündeme gelir...


"Kendime yakışacak bir parfüm nasıl bulabilirim?"

"Esmerler nasıl parfüm kullanmalı?" / "Sarışınlar nasıl parfüm kullanmalı?"

"Bana hangi parfümü tavsiye edersiniz?"


Açıkcası bu sorulara cevaben ülkemizde pazarlama jargonunun dışına çıkan nitelikli bir tavsiyeye çok nadir rastlarsınız. Raflardaki parfüm çeşitliliği de düşününce, ben bu soruların sahiplerini haklı buluyorum...


Peki ben, bana bu soru yöneltildiğinde ne diyorum?


Bence burada öncelikli olarak altı çizilmesi gereken nokta parfüm seçiminin oldukça kişisel bir konu olduğu. Yani seçim kriterlerinde teninizin renginden biraz daha ileri gitmeniz gerekiyor uzun yıllar taşıyacak bir parfüm bulabilmek için...


Arayışımız "kendimize yakışan imza bir koku" ve " kendimizi ifade etmeye aracı bir medium" olduğu sürece herhangi bir moda objesi gibi davranamıyoruz parfümlerimize... X renk bir kazak gibi, "Ananas kokusu moda olmuş, tasarımında ananas olan 10 marka parfümden birini gidip seçeyim" demek mümkün değil bir parfüm için.


İkincisi...

  • tarzını beğendiğiniz, şu veya bu nedenle yakın hissettiğiniz veya sadık olduğunuz bir marka yoksa

  • her yıl piyasaya sürülen yeni parfüm sayısını göz önüne alırsanız

  • ve bu parfümlerin çoğunun trend analizleri temelinde (yukarıdaki ananas örneğinde olduğu gibi) üretildiğini, sonuç olarak hasbelkader kullanmaya başladınız diyelim, muhtemelen en iyi ihtimalle 3. sene üretimine devam edilmeyeceğini

düşünürsek, kendinizi ifade etmek için tercih edeceğiniz imza bir koku seçimi daha çetrefilli bir hale geliyor.


Peki o zaman kendinize uygun, sizi anlatan, uzun yıllar kullanmaktan keyif alacağınız imza kokunuzu nasıl seçeceksiniz?


Parfüm seçimi konusunda en eski, en yaygın ve uygulaması en kolay tavsiye, her bir bileğinize beğendiğiniz bir kokuyu sıktıktan sonra bir süre beklemek ve teninizde dinlenmiş parfümün sizde bıraktığı izlenim üzerinden tercih yapmak.


Bu doğru bir yöntem olmakla beraber büyük bir eksiği var. Bir kere bu testleri yaparken genelde aynı anda birden fazla koku taşıyor oluyorsunuz, dolayısı ile gerçekten denediğiniz koku üzerinde karar vermiyor oluyorsunuz. İkincisi denediğiniz parfümün çevreniz üzerindeki etkisi hakkında kendi kendinize subjektif bir karar veriyorsunuz. Diyelim ki sordunuz, çevreniz de size "layered" (birbirine yabancı tabakalardan oluşan) bir koku hakkında görüş belirtiyor.


Tabi ki bu testi iyileştirebilirsiniz - deneme boyu bir parfüm alıp kokusuz bir sabunla yıkandıktan sonra direkt teninizin üzerinde parfümü dinlendirebilir, beraber yaşadığınız/sizi iyi tanıyan insanlardan görüş alabilirsiniz.


Veya bir alternatif olarak dünyaca ünlü parfümlerin altında imzası olan, usta parfümörlerin konuyla ilgili değerlendirme yöntemlerine bir şans verebilirsiniz.


Neymiş bu yöntemler beraber bakalım...


İlk değerlendirme yöntemi "aşk-nefret takdiri" (love-hate apprecitation) olarak biliniyor


Bir parfümü elinize alıp koklardınız. Çok nadir olarak o parfüme aşık olursunuz (“Coup de Coeur"), o zaman bilirsiniz ki o sizin imza kokunuzdur ve artık tavsiyeye ihtiyacınız yoktur.


Ama en yaygın olarak başınıza gelecek şey denediğiniz parfümü hiç sevmemek ya da "beğenmek ve fakat"tır.


"Bir şeyi" eksik, fazla, keskin, hafif .... bulursunuz. Bu noktada seçim için bir test adımına daha ihtiyacınız olur.


İkinci değerlendirme şeklimiz parfümü çok iyi tanıdığınız biri üzerinde test etmektir.


Bu kişi ailenizden biri veya bir arkadaşınız olabilir. Parfümü onlar üzerinde deneyimlerken, bu kişilerin birey olarak size hissettirdiği duygular ve parfümün tek başına üzerinizde bıraktığı izlenimin uyumuna bakabilirsiniz. Bu parfümü kullandığınızda etrafınızda kendi bırakmak istediğiniz etkiyi bırakıp bırakmayacağınızı, başkaları üzerinden yapacağınız bu duygu/izlenim uyumu testi ile değerlendirebilirsiniz.


Yani eğer almak istediğiniz koku, karakter ve duruş olarak size benzeyen veya saygı duyduğunuz biri üzerindeyken hayal ettiğiniz izlenimi bırakıyorsa - muhtemeldir ki o sizin de imza kokunuz olabilir.


Üçüncü koku değerlendirme metodumuz ise "geçmiş veya gelecek" (past or future) olarak anılır.


Kokuların hatıralarımızı su yüzüne çıkarma gücünü hepimiz biliyoruz fakat çok konuşmadığı halde kocaman sektörlerin bel bağladığı bir diğer özellikleri ise en derin dilek ve arzularımızı harekete geçirmeleridir.


Bir parfüm bir anıyı, özel bir anı, daha önce tanıdığınız bir kişiyi çağrıştırdığında - bu geçmişten bir geri dönüştür. Bir parfüm olmak istediğiniz bir versiyonunuza dair bir arzu veya bir duygu uyandırdığında, bu da geleceğe ait bir duygulanımdır.


Dolayısı ile anılarınız ile hayalleriniz arasında bir tercih yaptığınız noktada, size aradığınız duyguları yaşatan bir koku ile yine tamamen kendinize özel imza bir parfüm seçme noktasında büyük bir adım atmış olursunuz.


Son olarak her zaman söylediğim gibi parfüm bir mal değil, bir şişeye giren hayatların özütüdür. Dolayısı ile bir kokunun gerçek (pazarlama metni olmayan) yaratılış hikayesini bilmek, içindeki hammaddeleri tanımak da imza koku seçiminde çok yardımcı olacaktır.


Çünkü kalbine yakın hissettiği her hikayenin kahramanı olur insan.


Benim sevdiğim / kullandığım parfümler sorulur bir de hep...


Bazı parfümleri geçmişim*, yani annemin bana küçükken/gençken aldığı "yaşıma göre" olan "gerçek" parfümler olduğu için hala çok seviyorum...



Bazı parfümleri kendimi ifade etmenin sessiz bir metodu olduğu için seviyorum



Bazı parfümler annemi veya küçüklüğümü hatırlattığı için seviyorum



Bazı parfümlerden keyif alıyorum ve zevk için evde bile kullanıyorum


Her gün ve en çok kullandığım parfümler ise kendi tasarımlarım olan Bin Çiçek Suyu ve Saç & Kuyruk Yağı (Evet parfüm olarak da kullanıyorum). Hatta uyku ritüelimizin bir parçası olarak Bin Çiçek Suyunu havaya sıkıp, oğlumla altında dans bile ediyoruz. Satın aldığım parfümleri ise daha çok gece çıkarken veya katıldığım kalabalık etkinliklerde kullanmayı tercih ediyorum.


Yazın neredeyse hiç parfüm kullanmıyorum, hindistan cevizi ve badem kokulu güneş yağlarına bayılıyorum! Gün içinde güneş kremi, akşam ise saç kuyruk yağı ile sezonu kapatıyorum.


Her ay düzenli olarak verdiğim parfüm ve tütsü eğitimlerime katılmak, dönemsel olarak açılan farklı konu başlıklı online eğitimlerimden haberdar olmak için instagram hesaplarımı takip edebilir, Atelier Aromaterapi "Eğitimler" sayfasını inceleyebilirsiniz.


Son olarak Parfüm Rotaları Manavgat Eğitim Kampı Vol.III kayıtlarımız da bu hafta açıldı! 23-25 Şubat tarihleri arasında binlerce yıllık süreçte insanlar nasıl parfüm üretti, hangi kokuları ne için kullandı gibi soruların cevabını TUI Blue Side'nin zarif ve rahat ortamında, her şey dahil bir tatil deneyimi eşliğinde araştırmak, öğrenmek, deneyimlemek isteyen herkesi beklerim. (Tabi katılım 10 kişi ile sınırlı 😇)

bottom of page