top of page

2. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Çalıştayını Geride Bıraktık...


Geçtiğimiz hafta T.C. Sağlık Bakanlığı'nın desteği, Düzce Üniversitesi ve AksuVital işbirliğiyle gerçekleşen, 2. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Çalıştayı’na katıldım.

Gün boyunca, alanının önde gelen akademisyen, kamu ve özel sektör temcileriyle; GETAT uygulamalarının ülke genelinde belli standartlara kavuşturulması, ilgili uzmanlık eğitimlerinin ehil kişiler tarafından verilmesinin ve belli standartlara uygun olarak geliştirilmesinin garanti altına alınması ve bilimsel kanıta dayalı GETAT uygulamalarının kamu nezdinde hak ettiği itibara kavuşturulması yönünde iyi yapılanlar ve (daha iyi) yapılması gerekenlerin gündeme getirildiği oldukça verimli toplantılar gerçekleştirdik.

Bu çerçevede benim de parçası olduğum Aromaterapi komisyonu, Prof. Dr. Ayten Altıntaş başkanlığında; standartlarını bir önceki çalıştay neticesinde, farmakope ve ISO verilerini örnek alarak derlediğimiz 25 sabit yağ ve 19 uçucu yağın, üretim süreçlerinde de kalite parametrelerinin netleştirilmesi konusunda çok önemli adımlar attı.

Maalesef Türkiye'de GETAT söz konusu olduğunda, hiç bir başlıkta (Apiterapi, Fitoterapi, Mezoterapi vs.), akredite bir otoritenin belirlemiş olduğu standartlar yok.

Bir diğer yandan en basit kalite ölçütleri bile sokaktaki insan tarafından tam olarak anlaşılmıyor veya bu ölçütlere dikkat edilmiyor.

Örneğin aktardan baharat alırken kimse bu baharatların üstü bütün gün açık, üzerine toz birikmiyor mu veya bu baharatlar burada ne kadar zaman/hangi koşullar altında (nemli, güneş ışı alarak vb.) bekliyor diye sorgulamıyor. Çok az insan hacamat yaptırdığı yerde uygulama yapan kişinin ehliyeti soruyor/sorguluyor veya kullanılan kupalar kaç kez, kimler üzerinde kullanıldı ve nasıl sterilize edildi diye merak ediyor.

Çalıştayın açılış konuşmaları sırasında Yunus Aksu çok güzel bir şey söyledi “Doğrusu bilinmeyenin yanlışı asla konumlandırılamaz” Bu anlamda Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerin, GETAT standartlarının oluşturulmasına yönelik multi-disipliner çalışmalar yapması, bu çalışmalarla belirlenen "doğruları", "doğru kanallardan" insanlara anlatması çok önemli.

Umuyorum ki önümüzdeki sene içerisinde bu çayıştayların neticelerinin, günlük yaşantımıza olumlu yansımalarını hissetmeye başlarız.

bottom of page