top of page

At Sağlığında Aromaterapi & Geleneksel Tedaviler Yayınımız Öncesinde Ufak Notlar...



Yaklaşık 4 senedir "Evcil Hayvanlar için Aromaterapi" eğitimleri veriyor, at sağlığında aromaterapi çalışıyorum.


Bu akşamki canlı yayında, gerçekten çok değerli bir misafirim olduğu ve katılımcıların aromaterapi özelinde merak ettiği soruları da peşinen bildiğim için - sizlerle öncesinde konu üzerine bazı notlarımı paylaşmak istedim.


Öncelikle “aromaterapi” dediğimiz şey, gökten zembille inmedi.


Son 100 yıldır adına “aromaterapi” dediğimiz, son 10 yılda müthiş bir popülarite kazanan bu pratik - yani etken maddeleri bitkiler ve bitki özleri olan ilaçlar ve bakım ürünleri ile yapılan uygulamalar - aslında insanoğlu kadar eski.

Sadece biz, gelişen bilimsel araştırma teknolojileri ve metodolojik yaklaşımlar sayesinde, bunları “yeniden keşfediyoruz”.


Aromaterapi ne demek? Bitkilerden çeşitli kimyasal ve mekanik yöntemlerle elde edilen bitki özlerinin (uçucu yağlar, sabit yağlar, bitki suları); sağlığı korumak, rahatsızlıkları iyileştirmek ve bakım amaçlı kullanımına verilen ve aslında daha geniş “Fitoterapi” başlığı altında ele alabileceğimiz bir sağlık pratiği.

Peki aromaterapi veteriner hekimlikte hangi alanlarda kullanıyor derseniz…

Çiftlik hayvanlarından, petlere ve hatta balıklara (!) - hayvan bakımından tedaviye ve koruyucu hekimliğe, aromaterapi uygulamaları hayvan sağlığının her alanında karşımıza çıkıyor. Özellikle antibiyotik uygulamalarının yasaklandığı veya regüle edildiği ülkelerde, antibiyotik alternatifi olarak dahi uçucu yağların kullanıldığını görüyoruz.


Bugün siz de yerli veya yabancı menşeli hayvanlar için hazırlanan pek çok solunum sistemi, kas-iskelet sistemi, dolaşım ve sindirim sistemi preparatının içeriğini incelerseniz, etken madde olarak biberiyeden naneye, lavantadan kekiğe, keklik üzümünden karanfile pek çok uçucu yağ ve çok daha fazla bitkisel özüt gözünüze çarpacaktır.


Bu uygulamaların dışında benim de Dünya Sağlık Örgütü’nün Sağlık Bakanlığı ile ülkemizde organize ettiği II.GETAT Kongresi’nde sunduğum bir diğer konu da aromaterapinin davranış modülasyonunda kullanımı. Yani at gibi doğada av olan ve bu nedenle kokulara karşı duyarlılığı çok yüksek olan hayvanlarda, uçucu yağların davranış bozukluklarının giderilmesinde kullanımı.


Bununla beraber davranış modülasyonu konusu zorlu da bir konu… Bu uygulamalara cevap alabilmek için emek, sabır ve zaman gerekiyor. Benim gördüğüm ülkemizde pek çok kişi bu üçlüden en az birine sahip değil… Veya sahip olduğu atı oldukça ticari gördüğü için "uğraşmak istemiyor."


Bu uygulamaları zorlu kılan bir diğer ayrıntı da davranış “sorunun attan (!) kaynaklı olmadığı” durumlar…


Böyle vakalarda, atlara dünyanın en detaylı düşünülmüş sistematiği ile yaklaşsanız dahi, herhangi bir davranış problemini çözemezsiniz. Öyle ki istisnasız bütün eğitimlerimde ve uygulamalarında söylüyorum "Aromaterapi Sihir Değildir”.


Bence bugün aromaterapi hayvan sağlığında en güzel karşılığı; özellikle güncel literatürü okuyan araştıran veteriner hekimlerin ortaya koyduğu bütünsel tedavi programlarında ve atını yakın bir dostu gibi seven insanların, günlük bakım pratiklerinde - görüyor.


Günlük bakım pratiklerinden kastım temiz içerikli ve güzel kokulu bakım ürünleri ile hayvanlarımızın tedavi dışındaki ihtiyaçlarının giderilmesi… Tüyler için bakım yağları, sinek spreyleri, tırnak balsamları, parlatıcı spreyler, göz suları vb.


Pek çoğunu evde basitçe hazırlayabileceğiniz bu ürünleri kullanmak hem gerçekten çok keyifli hem de hayvanlarımızın iyiliği ve sağlığı için çok da kıymetli...


Yoğunluktan son zamanlarda çok da yazamadım ama atlarvearomaterapi.com ve ranababaccelebi.com sayfalarında “Evcil Hayvanlar için Aromaterapi" konusunda daha detaylı paylaştığım yazılara rahatlıkla ulaşabilirsiniz.




bottom of page