19.yy Amerika'sında "Her Derde Deva" İlaçlar
2 senedir Medipol Üniversitesi’nde değerli hocam Prof.Dr.Ayten Altıntaş ile Tıp Tarihi doktorası yapıyorum. Araştırma konum ise güzel kokunun insanlık tarihi boyunca sağlık amaçlı kullanımı.
Doktora yapanlar bilir, pek yaz tatili veya kış tatilim olmuyor. Vaktimin büyük bir kısmında kitaplarımın, yayınların ve enstitülerin içerisinde kayboluyor, binlerce yıllık tıp tarihi boyunca içinde güzel koku geçen ne varsa araştırıyorum. Hoşuma giden ve beni heyecanlandıran ufak tefek bilgileri de sizlerle paylaşıyorum.
Tabi Instagram'da paylaştıklarım genelde minicik bilgi kırıntıları oluyor. Büyük resimin detaylarını websitemde özet yazılar şeklinde ara ara paylaşsam da, daha kapsamlı çalışmalarımı şimdilik akademik makaleler ve kongre bildirileri olarak kullanıyorum. Ki orta vadede tüm bu çalışmalarımı kitap olarak da yayınlamak çok istiyorum.
İşte bu kocaman tıp tarihi dünyasının içinden bugün sizlere 19.yy'ın ortalarından 20.yy'ın başlarına kadar "Her Derde Deva" (cure-all) iddiası ile Amerika'da satılan ilaçları anlatmak istiyorum.
Nasıl olabilir, nasıl yapabilirler, nasıl izin verilmiş vb. sorularınız olabilir tabi...
Konunun etik yönü bir tarafa (öyle ki hala çok güncel sorular/sorunlar bunlar ve günümüz ilaç şirketlerinin davranış biçimleri ile paralel olarak derinleşerek de devam ediyor) o dönem "Her Derde Deva" iddiasıyla çıkan ilaçların satışı mümkündü çünkü günün yasa ve yönetmelikleri ilaç üreticilerinin serbestçe hareket edebileceği bir ortam yaratıyordu. Dönemin ilaç üreticileri de bu rahat ortamda, ürünleri hakkında ambalaj, reklam vb. her tür mecrayı sonuna kadar kullanarak istedikleri sağlık iddialarında bulunuyorlardı.
Çoğunlukla bir cerrah, hekim veya diş hekiminin eşsiz, çok etkili, inanılmaz formülü olarak lanse edilen bu ilaçların etiketlerde ise kas eklem ağrılarından, böbrek rahatsızlıklarına ve hatta koleraya kadar bir çok hastalığın tedavisine yönelik kullanım tavsiyeleri bulunuyordu.
Bu kürler dahili kullanıma yönelik sıvı tonik (ovalamaç) olarak, harici kullanım için merhem veya balsam olarak satılıyordu. Kimi ilaçların talimatında ise hem dahili hem de harici kullanım tavsiyeleri bulunuyordu.
Örneğin yukarıdaki resimde gördüğünüz ovalamaç ( "S.B. Goff's Magic (Hem de sihirli!) Oil Liniment" ) saymakla bitmez bir çok tedavi edici etkisinin yanında hem kas eklem ağrıları için harici kullanılan, hem ağızdaki yaralar için gargara yapılan, hem de kolera tedavisi için şekerin üzerine 2 damla damlatarak saat başı dahili olarak tüketilen bir "Her Derde Deva" (Cure-All) ilaç örneğidir.
Bu iş ne zamana kadar böyle devam ediyor?
1912’de yanlış beyanda bulunan ve/ya hileli (içeriğinde söylediği etken maddeler bulunmayan) terapötik ilaçları piyasaya süren üretici ve kişileri cezalandıran kanunların çıkması ile her hastalığı tedavi eden ilaçlar da raflardan kaybolmaya başlıyor.
Aynı dönemde piyasaya çıkan ve her şeyi tedavi etme iddiasında bulunMAyan düzgün merhem, balsam ve ovalamaç üreticileri de vardı tabi.
Ağırlıklı olarak harici kullanıma yönelik bu preparatlar genellikle kas eklem ağrılarını dindirme, üst solunum yolu enfeksiyonlarını rahatlatma ve estetik kaygıları gidermeye yönelik kullanım tavsiyeleri içeriyorlardı
Hatta 1800'lerin sonlarında satışa sunulan Mentholatum ve Tiger Balm (kas eklem ağrıları, solunum yolu rahatsızlıkları) Bag Balm (cilt nemlendirici) ve White Cloverine (cilt Problemleri) gibi bazı topikal preparatlar, bugün de hala satışlarına devam eden iyi ürünlere örnek olarak gösterilebilir.
O dönem merhemler ve balsamlar teneke kutularda, ovalamaçlar ise genellikle cam şişelerde satışa sunuluyordu.
Formüllerine baktığımızda ise ovalamaçlarda nane veya karabiber gibi uçucu yağları yüksek dereceli alkol içerisinde; balsamlarda ise çam terebentini, kayeput (Melaleuca cajuputi), nane, kekik ve biberiye gibi uçucu yağları vazelin bazında - yani bizim bugün aromaterapide kullandığımız bitki özlerini etken madde olarak bu preparatların içerisinde görebiliyoruz.
Bir kaç farklı örnek vermek gerekirse...
Humphrey’s Ointment formülünde cadı fındığı özütü ve biberiye uçucu yağı...
Salva Cea merhem formülünde kayeput, çam terebentin ve beyaz kekik uçucu yağı ....
Dr. Thomas' Eclectric Oil'de kafur, terebentin ve kekik uçucu yağları bulunuyor.
Bugün baktığınız zaman hala hem batıda, hem doğuda - endikasyon iddiaları sakinleşse de yine çok amaçlı ve içeriğinde uçucu yağ kullanılan, bir çok preparat hala satılmaya devam ediyor.
Ben kendi mesleğim gereği, hayvan sağlığı için hazırlanmış bir çok ilaçta bu durumu uzun zaman önce fark etmiştim. Bununla beraber gittiğim her ülkede mutlaka eczane ve sağlıklı yaşam dükkanlarını da gezdiğim için, buralarda da benzer ürünleri her zaman mutlaka aldım, kullandım.
Bu yazımda sizlerle geleneksel tıbbın çok güçlü ve yaygın olarak uygulandığı uzak doğudan - yani Çin, Singapur ve Malezya gibi ülkelerden - aldığım, alkol, tentür ve yağ bazında hazırlanmış ve içeriğinde etken madde olarak uçucu yağ ve bitki özleri taşıyan, hem üst solunum yolu, hem de kas iskelet sistemi rahatsızlıklarında kullanılan ve böcek ısırıklarında da kullanımı önerilen preparatlardan bir demet paylaşıyorum:
Bu arada 19.yy ilaçlarında dikkatinizi çektimi bilmiyorum ama bu başlıkta önemli bir başka konu ise tıp tarihi boyunca balmumunun farklı oranlarda bitkisel yağlarla karıştırılması sonucu elde edilen veya sadece sabit katı yağlar kullanılarak hazırlanan balsam ve merhem bazlarının; Robert Chesebrough'un 1872’de petrol jölesini (petrolatum) Vazelin ismiyle patentlemesinin ardından, ucuz ve tedariğinde sorun yaşanmayan bu petro-kimya ürünü ile yer değiştirmesi.
For Man And Beast (İnsan & Hayvanlar İçin)
Geçtiğimiz hafta Instagram hesabımda bir örneğini paylaştığım ve 19.yy ilaçları ile hayatımıza giren bir diğer konsept ise şişenin üzerinde yazan “insan ya da canavarlar (hayvanlar) için” ibaresiydi.
Bu ilaçlar ortak bir ortamı paylaşan ve ortak sıkıntıları olan (kesikler, çürükler, yanıklar, böcek ısırıkları, cilt enfeksiyonları, parazitler, kuru ve çatlak ciltler) insanlar, evcil hayvanlar ve çiftlik hayvanları için ayrı ayrı kullanım talimatları içeriyordu. Aynen bugün olduğu gibi(!)
Evet bugün de hem insan, hem hayvan için kullanılan, bu şekilde pazarlanan ve etken madde olarak da bitki özleri içeren preparatlar hala satılıyor. Bu sefer de sizlerle Batı'dan, hatta Almanya'dan iki örnek paylaşmak istiyorum...
Hem insan, hem at sağlığı için kullanılan bu iki ilacın formüllerinde; okaliptüs uçucu yağı, kekik uçucu yağı, keklik üzümü uçucu yağı, arnika ve biberiye (özüt veya uçucu yağ olarak belirtilmemiş) kullanıldığını görüyoruz.
Aydın Dogmatizmi vs. Aydınlık Bilimsellik
Almanlar - hepsinin arkasına titiz bilimsel çalışmaları da koyarak - Homeopati’den, Ayurveda’ya, Geleneksel Çin Tıbbı'ndan Fitoterapi'ye bir çok tamamlayıcı tıp alanında çok ilerdeler.
Hem araştırıyorlar, hem öğreniyorlar, hem üretiyorlar, hem doktorları reçete ediyor, hem de kullanıyorlar.
Bir dönemin hileli ilaçları ve uçuk kaçık iddialar bir kenarda dursun - bu konuların takibi ve denetimi devlete ait; umuyorum ki biz de bir gün hem akademi hem sağlık çevrelerinde, Dünya Sağlık Örgütü'nün monograflarını yayınladığı, farmakopelerde ilaç hammaddesi olarak listelenen tıbbi bitkilere aydın dogmatizmi ile değil, Almanlardaki gibi aydınlık bir bilimsellikle yaklaşırız diyor - herkese güzel haftalar diliyorum.
REFERANSLAR
“Patent Medicines and Secret Remedies.” Scientific American. Munn & Company, September 29, 1877: Vol. XXXVII, No. 13, p. 197
Ramsden, E. (2012) "Science and Medicine in the United States of America” The Oxford Handbook of the History of Medicine (Ed. Jackson, M.) Oxford University Press
Rosenberg, C. E. (2003) Right Living: An Anglo-American Tradition of Self-help Medicine and Hygiene. Baltimore: Johns Hopkins University Press.
Young, J. H. (2014) American Health Quackery Collected Essays of James Harvey Young. Princeton University Press
Comments