top of page
Yazarın fotoğrafıRâna Babaç

Anavarza: Farmakoloji Biliminin Başladığı Yer



Geçtiğimiz Cuma günü Adana Seyhan Belediye'sinin misafirini olarak gerçekleştirdiğim bir günlük ziyaretin ne kadar dolu dolu ve verimli geçtiğini kelimelere dökmek çok zor dolayısıyla bu hafta yavaş yavaş yayınlamaya başladığımız yazı ve projelerle göstermeye çalışıyorum.


İşte o projelerden bir tanesi de, ziyaretim sırasında Seyhan Belediyesi'nin Kıymetli Başkanı Akif Kemal Akay'dan aldığım ilham ve enerji ile hayata geçirdiğimiz çevrimiçi sergimiz "Anavarza Online Ören Yeri" oldu.


Bu sergi ile amacımız; bugün 2000+ yaşında olan önemli Antik Çağ metropollerinden, farmakoloji biliminin kurucusu Dieskorides’in yaşadığı ve ünlü eseri Materia Medica’yı yazdığı Anavarza’yı - gün yüzüne çıkan tüm eser ve kalıntıları ile - erişilebilir hale getirmek. Anavarza şehrinin tarihi, ikonik yapıları, koruma altına alınan mozaikleri ve sürpriz buluntuları ile ilgili mevcut tüm bilgiyi bir arada sunan sergimizde, antik şehrin ilk resmî bekçisi Hatun Nine'yi de unutmadık. Bence burası Avrupa olsaydı, şu anda Anavarza'da Hatun Nine hatıra eşyaları ve alıntılarının süslediği etiket ve anahtarlıklar satılıyor olurdu.


Peki neden Anavarza?


Anavarza adını Anazarbus/Anabarzus kökünden alıyor. Antik kente ait kalenin üzerine oturduğu Çukurova düzlüğünün en görkemli oluşumlarından 200 metre yüksekliğindeki kaya kütlesini anlatan bu kelimenin ise Eski Farsça Na-barza ("Yenilmez") kelimesinden devşirildiği düşünülüyor.

2013’te başlayan ve çok kısa süren arkeolojik kazı çalışmalarından sonra hızla potansiyelini belli eden, 2014’te UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne alınan Anavarza antik kenti; ülkemize, bugünkü tahrip edilmiş haliyle bile dünyanın, Anadolu'nun ve Çukurova’nın “ilk” ve “en”lerini kazandırmış kıymetli bir ören yeri.

Buna rağmen baktığınızda hayatının tamamını Adana’da geçiren bir çok insan; Anavarza’yı duymamış, duyanlar ise büyük çoğunlukla bir kez gidip görmemiştir. Yaşar Kemal’in İnce Memed ve Yılanı Öldürseler romanlarını pür dikkat okuyanlar bile bu Antik Çağ kentinin varlığının, öneminin ve uyandığında ülkemiz için potansiyelinin farkında değillerdir.

Halbuki Anavarza; farmakoloji biliminin kurucusu, Roma ordusu hekimlerinden Dioscorides'in yaşadığı, iki büyük deprem ve bir veba salgını atlatmış, Antik Roma’dan Klikya’ya, Harun al Rashid’den Haçlılara bir çok medeniyet ve kültür arasında el değiştirmiş, bir dönem ihtişamlı spor oyunları ve vahşi hayvan gösterilerine ev sahipliği yapmış bir metropol.

Fakat maalesef 2000+ yaşındaki bu Antik Çağ merkezi bugüne kadar hem kamu hem de özel sektör tarafından oldukça yalnız bırakılmış. Ben, 2013’ten bugüne etrafına bir koruma bandı dahi çekemediğimiz Anavarza'nın hak ettiği ilgiyi görmeyişinde, kendimizden başka kimsenin kabahati olduğunu düşünmüyorum.

Dolayısıyla harcanan zamanı telafi edecek şekilde; bu önemli hazinemizin bir an önce koruma altına alınması, arkeologlarımıza finansman sağlanması konusunda destek olunması, Anavarza ören yerinin bir "Alan Yönetim Planına” kavuşturularak UNESCO Dünya Miras Kalıcı Listesi'ne alınması için ilgili sürecin başlatılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kalıcı listeye girmek demek, saha çalışmalarının UNESCO tarafından da desteklenmesi; ülkemizin bu zenginliğinin kamuoyuna daha iyi anlatılması demek.


İyi bir haber bölgede çalışan arkeologlarımızın bugüne kadar yaptıkları çalışmaları ve ortaya çıkardıkları kıymetleri derledikleri Anavarza kitabının baskısı için Adana Valisi Sayın Süleyman Elban bir destek sözü vermiş. Anavarza için yapılması gereken onlarca şeyden bir tanesi...

Kısacası bölge tarihi, tıp tarihi açısından bilimsel, turizm ve kırsal kalkınma açısından ekonomik bir hazine olan Anavarza’nın özel sektör, kamu ve UNESCO iş birliği ile ikinci bir Efes olmaması için hiç bir neden yok.

Üstelik bu Antik Kent; aynı İstanbul Zeytinburnu Belediyesi’inin “Merkez Efendi’ye” ithafen gerçekleştirdiği veya Bergama Belediyesi’nin “Galen’e” ithafen gerçekleştirdiği uluslararası festivaller gibi, bölgenin tanıtımı ve kalkınmasını destekleyecek bir “Dieskorides” festivaline de sahip olabilir.


Bölgedeki endemik bitkilerin Dieskorides’in çizimleri ile tanıtıldığı, yapılacak tespitten sonra belki bir hasat faaliyetinin planlandığı, Çerçi Yusuf macun, şurup, şerbet formüllerinin hazırlanıp satıldığı, Adana’nın zengin gastronomi kültürünün ziyaretçiler ile buluşturulduğu, gündemdeki konular üzerine söyleşi ve atölyelerin programlandığı, spor müsabakaları ve çeşitli eğlencelerin düzenlendiği bir Adana’ya yakışır bir festival...

Biz elimizdekinin kıymetini bilir ve bu kıymetleri toplum için faydaya çevirmeyi öğrenirsek; Anavarza Antik Kenti'nin ve Adana’nın yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olması an meselesi.

Anavarza için projeler geliştiren ve bu bölgenin potansiyelini ortaya çıkartmak için emek veren Sayın Seyhan Belediyesi Akif Kemal Akay’ın misafiri olarak Anavarza’da incelemelerde bulunurken, bizi gezdiren Dr.Öğr.Üyesi Fikret Fatih Gülşen’in ifade ettiği gibi “Anavarza, Adana’nın hem geçmişi, hem geleceği” dedi.


İşte tam da bu yüzden Anavarza.


Comments


bottom of page