top of page

Koku Teleportasyonu Mümkün mü? Osmo’nun Koku Ufuklarına Dair Düşünceler


Koku Teleportasyonu Mümkün mü? Osmo’nun Koku Ufuklarına Dair Düşünceler

Geçtiğimiz günlerde karşılaştığım bir haber beni hem heyecanlandırdı hem de hafifçe ürpertti.

Osmo adlı bir teknoloji şirketi, koku üzerine çalıştığı projeyi şöyle tanımlıyor:


“Dünyanın bir noktasındaki bir kokuyu yakalayıp, bir başka noktada serbest bırakabilen bir teknoloji.”

İlk bakışta kulağa bilim kurgu gibi gelen proje:

Bir lavanta tarlasının kokusu sensörlerle yakalanıyor

Moleküler analiz yapılıyor

Bir “koku yazıcısı” — şimdilik buzdolabı büyüklüğünde — söz konusu kokuyu yeniden yaratıyor.

Ve böylece New York’taki bir laboratuvar, Kaliforniya’daki mor bir tarlanın kokusuna bürünüyor.


Ve bu artık bir hayal değil, şu anda gelişmekte olan bir teknoloji.


Osmo’nun asıl hedefiyse kokuyu tıpkı ses veya görüntü gibi dijitalleştirilebilir bir veri haline getirmek. Depolanabilen, iletilebilen, tekrar üretilebilen bir veri…


Ve ben — yıllarını kadim imbiklere, İbn-i Sina'nın reçetelerine, antik merhemlere ve koku tarihine adamış biri olarak — bu habere hayranlık ve temkinle yaklaşıyorum.


Çünkü koku, her zaman en şiirsel, en sezgisel, en derin duyumuz oldu…

Sözcüklere sığmaz.

Bilince değil, hafızaya dokunur.

Kültürle biçimlenir, zamanla anlam kazanır.


Maddesel Olanla Manevi Olan Arasında

Osmo’nun projesi son derece cesur: kokuyu veriye indirgemek, moleküllere bölmek ve yeniden birleştirmek.

Teorik olarak mümkün.

Zaten parfümeri laboratuvarlarında uçucu yağları GC-MS ile analiz ediyoruz.

Zaten lavanta ve gül gibi daha pek çok bitkinin hangi koku moleküllerini içerdiğini biliyoruz.


Ama bir yandan sormadan edemiyorum: Koku sadece moleküllerden mi ibaret?


Sabahın ilk saatlerinde toplanan binlerce pembe petalden damıtılan gül yağı

Ağaç gövdelerinden kazınan meşe yosunu

Tütsü olan yakılan mür veya Osmanlı tekkelerine serpilen gül suları


Havaya karışan şey sadece kimya değil.

Niyet, hafıza, ritüel, coğrafya…

Hasat eden ellerin emeği, o bitkinin yetiştiği toprağın kokusu, kokuyu alan kişinin o ana dair hatırası…


Lavanta moleküler olarak yeniden üretilebilir.

Ama o lavantanın rüzgârı, toprağı, taşıdığı anlam da taşınabilir mi?


Dijital Olanı Duyumsamak


Yine de bu fikri tamamen dışlamak mümkün değil. Çünkü çok güçlü bir potansiyel taşıyor:


  • Müzelerde ziyaretçilerin sadece görsel olarak değil, aynı zamanda koku duyularını kullanarak yazmaları, eski kozmetik ürünler, tarihi kumaşları deneyimlediği sergiler…

  • Göç etmiş bir topluluğun uzaktaki vatan kokusuyla buluşması…

  • Bir hastane odasında, çocukluk senelerini geçirdiği bahçeyi veya anneannesinin pişirdiği bir kurabiyeyi bir kez daha duyumsayan bir hasta…


Tabi bu gerçek bir teleportasyon değil sadece bir kokusal çeviri.

Ama her çeviride olduğu gibi, burada da sormalıyız:

Ne kayboluyor? Ne korunuyor?


Koku Verisi mi, Kültürel Miras mı?


Kokunun dijitalleştirilebilir olması bizi pek çok soruyla da baş başa bırakıyor:


  • Türkiye'de kutsal bir gül bahçesinin (Mevlana'nın kabrinin bahçesi mesela?) kokusu dijitalleştirildiğinde:

    Bu veri kime aittir?

  • Yerli halkların, geçmiş uygarlıkların kokuları izinsiz çoğaltılırsa:

    Bu bir tür kültürel hırsızlık sayılır mı?

  • Eğer yapay zekâ yeni kokular üretecekse:

    Parfümeri, hafızasız/ruhsuz sentetik bir koku kataloğuna mi dönüşür?


Evet, büyük bir eşiğin eşiğindeyiz.

Ama asıl soru hâlâ "yapabilir miyiz?" değil, şu:

“Bunu saygıyla, özenle, bağlamını unutmadan yapabilir miyiz?”

Havada Taşıdığımız Şeyler


Bir bakıma, koku tarihçileri, şifacılar, parfümörler zaten yıllardır “scent teleportation” yapıyor.


Görünmeyeni damıtıyor, anlamı havayla taşıyor, zamanı bir şişede saklıyorlar.


Osmo’nun yaptığı, yeni bir araç. Güçlü bir araç.

Ama bir aracın bilgeliği, onu kullanan elde gizlidir.

Ve o ellerin, yaşayan* eller olması gerekir.


Çünkü koku sadece duyumuzla deneyimlediğimiz bir şey değil.

Hatırladığımız bir şeydir.


Üyesi olduğumuz kurumlar... | We are a member of...
NAHA.jpeg
AHVMA.png
Screen%20Shot%202021-05-15%20at%2011.39_
  • Atelier Aromaterapi
  • Atelier Aromaterapi
 © 2024 Atelier Aromaterapi. 
Bütün hakları saklıdır.
Hayvan Dostu Şirket.png
bottom of page