top of page
Yazarın fotoğrafıRâna Babaç

Sülük Tedavisini Ne Kadar Biliyoruz?


Sülüklerin insan ve hayvan sağlığında, kan dolaşımını arttırma ve kan pıhtısı çözme amaçlı kullanımı eski çağlara kadar uzanmaktadır.


Antik Mısır döneminden beri uygulanan bir tedavi şekli olarak sülük tedavisi; 1800’lü yıllarda Avrupa ve Osmanlı’da sıkça başvurulan bir yöntemken, 2000’li yılların başından itibaren Amerika Birleşik Devletleri'nde de hastane ve kliniklerde uygulanmaya başlamıştır.


Daha sonra belli bir süre gözden düşen bu tedavi şekli, son 15 yıldır - özellikle rekonstrüktif micro cerrahi alanındaki uygulamalarla - dünyada rönesansını yaşamaktadır.


Sülük Tedavisi Nedir & Nasıl Etki Gösterir?


Sülük tedavisi; "tıbbi sülük" olarak nitelendirilen Hirudo Medicinalis, Hirudo Verbana ve Hirudo Orientalis türlerinin - hastanın rahatsızlığına göre - vücudun farklı yerlerinde uzman bir doktor tarafından gezdirilerek, hasta ile hayvan arasında belli sürelerde konak-parazit ilişkisi kurulması ile gerçekleştirilir.


Tedavi; sülüğün vücutta bulunan durağan kanı boşaltmasının yanı sıra hayvanın salyasında bulunan 100'ün üzerinde enzimden faydalanmak amacı ile de gerçekleştirilmek istenebilir.


Geleneksel Bir Tıp Uygulaması Olarak "Sülük Tedavisi" & Türkiye


Türkiye’de "sülük uygulamalarını" da kapsayan “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği” 2014’de yürürlüğe girmiş ve aşağıdaki durumlarda, yetkin ve yetkili kişiler tarafından, sülük uygulaması yapılmasına ruhsat vermiştir:

  • Dejeneratif eklem hastalıkları

  • Alt ekstremize variköz ven ve lateral epikondilit gibi hastalıklarda ağrıyı azaltma

  • Cerrahi sonrası görülen venöz yetmezlikler

  • Replantasyon ve revaskülarizasyon sonrasında venöz yetmezlikler

Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ise 2004 yılında sülük uygulaması onayını "plastik ve rekonstrüktif cerrahi" alanında uygulamalar için vermiştir.


Güvenlik


Sülük tedavisi uygulanacak hastalarda dikkat edilmesi gereken, hasta ile ilgili konuların başında gelen bazı noktalar aşağıdaki gibidir:


Hastanın anemi (kansızlık) sorununun olmaması

Kan sulandırıcı ilaç kullanmıyor olması

Kan pıhtılaşmasına engel bir hastalığının bulunmaması

Hastanın vücudunda aktif bir kanama odağının bulunmaması

Kalp yetmezliği şikayetlerinin olmaması

Kontrolsüz diyabet hastalığı olmaması

Gebe veya emziriyor olmaması

Cerrahi bir müdehaleye maruz kalacak olmaması gerekir.


Bunların haricinde tedavide kullanılacak sülüklerin mutlaka tek kullanımlık ve steril olmaları şarttır. Aksi halde - özellikle kanla bulaşıcı - birçok hastalığa yol açabilirler. 


Sülük tedavisi bitiminde, sülük hastanın vücudundan ayrıldıktan sonraki 24 saat kritiktir. Bu sürede hastanın kanaması devam edebilir. Dolayısıyla bu uygulamayı takiben, sülüğün konağa (hastaya) bağlandığı noktalar steril bezler ile bandaj yapılmalıdır.


Sülük tedavisi "yumuşak cilt bölgeleri" (ör: göz kapağı ve göz çevresi), keratinize bölgeler (ör: ayak tabanı) ve önemli damarların üzerine uygulanmaz.



Sülük Türleri


Dünyada var olan yaklaşık 800 sülük türü içerisinden, 30 kadarı Türkiye’de yayılım göstermektedir. Sağlık alanında kullanılan ve "tıbbi sülük" olarak da nitelendirilen türlerden ise yaklaşık 15 sülük türü bulunmaktadır. Türkiye’de bilinen bu 15 tıbbi sülük türü içerisinden, özellikle H. verbana ve H. sulukii dağılım göstermektedir. H. medicinalis türünün durumu ise ülkemiz için tartışmalıdır.


Canlı Koruma Statüsü


Sülük türlerinin sağlık sektöründe kullanılmalarına bağlı olarak, doğal kaynakların sömürülmesi ve tahribatı nedeniyle Avrupa ve Türkiye'deki sulak alanlarda tıbbi sülük nüfusu gün geçtikçe azalmakta, kimi bölgelerde ise tamamen yok olmuş durumda.


Hatta durum o adar vahim bir noktadadır ki, nesillerinin tehlike altına girmesi nedeniyle bazı türler (Ör: H. medicinalis) uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmıştır.


Bu duruma bağlı olarak dünya sülük piyasasının %80'ine sahip olan Türkiye’de 1996 yılında 10 ton olan tıbbi sülük ihracatı, kademeli ve bilinçli olarak gerileyerek bugün 2 tona kadar düşürülmüştür. Bugün sülük ihracat etmek isteyen firmalar, Tarım ve Orman Bakanlığı'na başvurarak ulusal plan ve stratejilerimiz çerçevesinde önceden belirlenen bir kotadan belirli bir pay almak zorundadırlar.


REFERANSLAR


BSGM (2018) 2018 Yılı Tıbbi Sülük (Hirudo Verbana) Kota Dağıtımı. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü. Retrieved from: http://www.tarim.gov.tr/BSGM

Ceylan, M. (2018) "Tıbbi Sülük" TAGEM. Isparta

Elliott, J.M., & Tullett, P.A. (1984) "The status of the medicinal leech Hirudo medicinalis in Europe and especially in the British Isles. Biological Conservation, Vol.29, p.15-16

Resmi Gazete (2014) "Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği" Retrieved from: http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/10/20141027-3.htm

Sawyer, R.T. (1986) "Leech biology and behavior" Vol. I, II, III. New York: Oxford University Press

Whitaker, I.S., Rao, J., Izadi, D. & Butler,P.E. (2004) "Historical Article: Hirudo medicinalis: ancient origins of, and trends in the use of medicinal leeches throughout history." Br J Oral Maxillofac Surg. Apr;42(2):133-7.


Comments


bottom of page