top of page

Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi'nin Hikayesi


Atatürk'ün daveti ile Türkiye'ye gelen Türk Alman botanikçi Prof. Alfred Heilbronn, 5000'in üzerinde bitki türüne ev sahipliği yapan Türkiye'nin ilk botanik bahçesinin de kurucusu. Bir kaç yıl önce Diyanet'e devriyle gündeme gelen Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi'nin iletişim bilgilerini CerciYusuf.org adresi "Bahçe" sayfamızda bulabilirsiniz. Bahçenin akibetini araştırırken keşfettiğim ilgi çekici tarihini ise sizlerle buradan paylaşıyorum...


Atatürk’ün emriyle Türkiye’ye çağrılan Prof. Albert Malche‘ın raporu ve çağdaş anlamda bir üniversite oluşturmayı amaçlayan "İstanbul darülfünununun ilgasına ve Maarif vekâletince yeni bir Üniversite kurulmasına dair kanun" kapsamındaki çalışmalardan biri olarak, 1933 yılında Türkiye'ye davet edilen ünlü botanikçi Prof. Dr. Alfred Heilbronn, bir farma-botanik (tıpta kullanılan bitkiler) ve genetik uzmanı. 1935’ten 1955’e kadar İstanbul Üniversitesi'nde çalışıyor. Türkiye’nin ilk biyolog ve farmakologlarını yetiştiriyor.


Türkiye’nin ilk botanik bahçesi olma özelliği taşıyan "İstanbul Üniversitesi Nebatat Bahçesi projesini 1935 yılında öğretim görevlisi olarak çalıştığı İstanbul Üniversitesi bünyesinde hayata geçiriyor. Bugün hala *ilk* ünvanını taşısa da tek olmayan botanik bahçe, hala ülkemizin en zengin ve akademik olarak en önemli botanik bahçesi.


O dönem, Alman bahçe uzmanı Walter Stephan’ın yardımı ile tasarlanan botanik bahçesi altı bölümden oluşuyor; Sistematik Bölüm, Taş Bahçe, Tıbbi Bitkiler bölümü, Türkiye Bitkileri, Deney Parselleri ve Arboretum. 127 familyadan 400 ağaç ve çalı ile yaklaşık 3500 otsu bitki belli bir sistematikle bu altı bölüme yerleştiriliyor. Seralarda ve bahçede, sabit veya saksıya alınmış 2500 bitki ve Hamburg Üniversitesi Botanik Bahçesi’nden bağışlanan tropik ve subtropik bitkiler de hesaba katılınca, botanik hazinenin toplamı 5000 türe ulaşıyor. Bahçede ayrıca 23 adet havuz bulunuyor.


12 Aralık 2003'te düzenlenen Prof. Alfred Heilbronn’u anma töreninde alınan kararla, Prof.Dr. Alfred Heilbronn’a saygı amacıyla bahçenin adı “İstanbul Üniversitesi, Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi” olarak değiştiriliyor.


İstanbul Üniversitesi'nde görev yaptığı dönemde asistanı Mehpare Başarman ile evlenen Heilbronn, 1941’de Türk vatandaşı oluyor. Türkiye’de büyüttüğü iki çocuğunu da tıp fakültesinde okutuyor.


Alfred Heilbronn'ın eşi Mehpare Başarman-Heilbronn da en az Prof.Heilbronn kadar çalışkan bir botanikçi. Mehpare hanım da bir taraftan Uludağ bitki örtüsü üzerine çalışmalar yaparken, bir yandan da İstanbul Üniversitesi'ne bir "kurutulmuş bitki koleksiyonu" (Herbarium) kazandırıyor.


1995 yılında sit alan ilan edilerek koruma altına alınmış olan bahçenin bünyesindeki bitkiler "yerinde korunması gerekli tabiat varlıkları" olarak tescillenmiş. Uluslararası Botanik Bahçeleri (BGCI)’ne kayıtlı botanik bahçeleri arasında da yer alan 17 dönüm üzerine kurulu Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi, yurt içi ve yurt dışında oldukça saygın bir konuma sahip.


Her yıl yüzlerce botanik ve farmakoloji öğrencisinin eğitim gördüğü, okul gezilerinin ve meraklısının ziyaret ettiği bu önemli bahçe, Bianet'in 2018 yılında yaptığı habere göre Diyanet'e devrinden itibaren halkın kullanımına kapatılmış. Kapısında güvenlik duruyor ve içeride ilaçlama yapıldığına dair bir kağıt asılı.


bottom of page