Kenevir | Nedir? Nasıl Üretilir? Ne İşe Yarar?
Kendirgillerden “Kenevir” (Cannabis Sativa), çok eski çağlardan bu yana, sapları lif lif ayrılarak halat ve çuval yapımında kullanılan tek yıllık bir bitkidir. Tohumu kuş yemi olarak veya yağ üretiminde kullanılır. Bitkinin esrar olarak kullanılan cinsi ise “Hint keneviri” (Cannabis indica) olup, yaprakları uyuşturucu olarak tüketilirken, tohumundan ise yine yağ elde edilir.
Nisan-Mayıs aylarında ekimi yapılan kenevir bitkisinin erkeği Temmuz sonu gibi, dişisi ise erkeğinden 20-25 gün sonra hasat edilerek, demetler halinde bağlanır ve toprak üzerinde dik olarak kurumaya bırakılır. Erkek kenevirin çiçekleri salkım şeklinde, dişi kenevirin çiçekleri ise tek yaprakçık üzerinde, toplu başak halinde olur. Erkek kenevirler, dişilerden daha ince ve kısa boyludur.
Bitkinin odun kısmında bulunan ve lif adı verilen iplikler, sarıdan koyu sarıya değişen renklerde veya sarı-yeşil olur. Hasat edilen kenevirlerin sapları önce havuzlanır ve iplikler kabuktan ayırılır. Elde edilen ince kenevir lifleri iplik sanayiinde kullanılır, daha kaba olan lifler ise halat sanayiine yönlendirilir.
Türkiye’de Kenevir Üretimi
1980'li yıllarda yaklaşık 42,000 dekarda ekimi yapılan ve ülkemizde pamuktan sonra en önemli dokuma bitkisi olan kenevir üretimi 90’lı yılların sonunda 5,000 dekarlara, 2000’li yılların sonuna gelindiğinde ise 66 dekara kadar gerilemiştir. Son on yılın üretim hacmine baktığımızda; 2005’te 13 ton olan yıllık kenevir üretiminden geriye 2017’de sadece 1 tonluk bir üretim kalmıştır.
Halbuki bir dönem ülkemizin her yerinde tarımı yapılan ve özellikle nispeten rutubetli bölgelerimizde iyi de verim veren kenevir; kısa üretim süresi ve geniş kullanım alanları ile büyük bir ekonomik değere sahiptir.
“Hatırlıyorum, anacığım evde file dokurdu. Fileyle gider alışveriş yapardık. O zaman bunlar kenevirden yapılıyordu. Ülkemizde keneviri yok ettik. Kenevirden atlet, fanila dokunurdu. Çünkü teri emmesi çok farklı. Biz şimdi keneviri dışarıdan ithal ediyoruz”
Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan
Geçen yıl kontrollü bir biçimde 200 dekarda lif ve tohum amaçlı yeniden üretilmeye başlanan kenevirin Ekim 2016’da yayınlanan yeni bir yönetmelik ile uygun iklim koşullarına sahip 19 ilimizde tarımına yeniden müsade edilmiştir. Bu illerimiz alfabetik sırayla şöyledir:
Amasya, Antalya, Bartın, Burdur, Çorum, İzmir, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat, Zonguldak
Özellikle kağıt ve plastik gibi belli başlı sektörlerde dışa bağımlılığımızı azaltma amacıyla yeniden tarımı yapılmaya başlanan kenevirin, 2018 verilerine göre bugün itibariyle Türkiye’de kendi üretimimiz olan 3 ton kadar tohumu bulunmaktadır.
II. Endüstriyel Kenevir Çalıştayı Gerçekleştirildi
Ocak ayında ikinci kez gerçekleştirilen kenevir çalıştayında, ASAM Kendir Enstitüsü Başkanı Erdem Ulaş, kenevir bitkisinin lifinden, sapından ve tohumundan yararlanılarak 25,000’i aşkın sanayi ürünü üretilebileceğini vurguladı.
Çalıştayda “Bugün dünyanın her yerinde endüstriyel kenevirden üretilen ürün sayısı sürekli artıyor. Üretim yapan ülkeler dışarıya tohum vermiyorlar. Sadece ürettikleri ürünü ithal edebiliyorsunuz. Bu nedenle milli tohum üretmek için çeşitli çalışmalar yapıyoruz.” şeklinde konuşan Ulaş, Karadeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından (TAGEM/BÜGEM) bu konuda bir proje yürütülmeye başlandığına da değindi. Bu projeyle yurt dışında tescil edilen THC oranı düşük çeşitlerin Türkiye'de bölge şartlarına adaptasyonlarının inceleneceğini, yerel kenevir popülasyonlarının verimi ve verim ayrıntılarının tespit edileceğini söyledi.
Ulaş daha sonra Kastamonu’da yapılan ekim çalışmalarına dikkat çekerek "Amacımız ilk etapta buradan elde ettiğimiz tohumları izin verilmiş 19 ilde yaygınlaştırmak. Ardından tohum üretim faaliyetlerimize devam ederek, kenevir tarımının kontrollü olarak diğer illerimize genişletilmesini sağlamak” diyerek, ülkemizde kenevir üretiminin potansiyeline işaret etti.
İzinli kenevir yetiştiriciliğinin 2018 yılında ayrıca Samsun Vezirköprü'de de gerçekleştiğinin konuşulduğu çalıştayda, bu ilimizde de 29 üreticinin toplam 113 dekarda ekim yaptığını ve 54 dekarda lif ve 59 dekarda tohum için hasat gerçekleştirildiği bilgisi verildi. Vezirköprü’de gerçekleştirilen hasat sezonu sonunda bu bölgemizden elde edilen lif miktarı 8-9 ton olurken, tohum miktarı ise 1 ton civarında olmuş.
Yurtdışında Kenevir Üretimi
Bugün dünyada Çin'in keneviri kağıt ve kumaş sanayisinde kullanan en büyük üretici ve ihracatçı olduğunu görüyoruz. Kanada ise kenevir tohumu ürünlerinde liderliğe sahip. Avrupa endüstriyel kenevir kullanımı ile ön planda olmasının yanı sıra ve daha çok otomobil ve inşaat gibi sanayiilerinde bu bitkiden faydalanıyor. Yine Almanya, İngiltere, Fransa, Danimarka, İsviçre, İspanya, Portekiz ve Rusya kenevir üretimi yapan diğer ülkeler arasında. Amerika ise bu bitkinin üretim ve kullanımı ile ilgili farklı dönemlerde değişen politika ve yaklaşımlarından dolayı kenevir üretimi konusunda Kanada ve Çin’in gerisinde kalmış olmakla beraber son yıllarda yaptığı büyük AR-GE ve üretim yatırımlarla gündeme gelmeye başlamış durumda.
Avrupa'da bugüne kadar tescil edilen 69 kenevir çeşidinin yarıya yakını son 10 yılda geliştirilmiş, çoğu düşük oranda esrar etken maddesi tetrahydrocannabinol (THC) içeren endüstriyel tip kenevir türleri olmuş.
Endüstriyel tip kenevirlerde THC oranının üst sınırları ise kabaca aşağıdaki gibi:
Avrupa Birliği: %0.2
Kanada: %0.3
THC (Tetrahydrocannabinol) ve CBD (Cannabidiol) Nedir?
Kenevir bitkisinde var olan iki temel kimyasal maddeden uyuşturucu nitelikteki THC (Tetrahydrocannabinol) psikoaktif bir maddedir. CBD (Cannabidiol) ise psikoaktif özellikleri olmayan bir kimyasaldır. Bu iki madde de doğru dozda ve bir hekim kontrolünde tıbbi olarak değerlendirilebilecek kimyasallardır.
Uyuşturucu olarak kullanılan kenevir (cannabis indica) %5 - %20 aralığında THC içerirken, endüstriyel amaçlı kenevirde (cannabis sativa) yukarıda belirtildiği gibi bu oran %0.3’den azdır.
Dolayısıyla kontrollü üretimi yapılan endüstriyel kenevir cinsinin halk sağlığı açısından herhangi bir tehdit arz etmeyeceği aşikardır. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken üretim alanlarının yaygınlaşmasıyla, kötü niyetli kişilerin bu durumu fırsat bilerek, uyuşturucu amaçlı olan türü üretmeleriyle oluşturabilecekleri dolaylı zarardır.
Nitekim bu noktada da üretim izni verilen kişilere yerli, sertifikalı ve adetli tohum satışı yapılması, ardından her üretim döneminde plantasyondan alınan rastgele örneklerin denetlenmesi bu gibi durumların önüne geçilmesinde yardımcı/caydırıcı olabilir.
Çevreci bir ham madde (?): Kenevir
İnsanlık tarihinin ham madde olarak kullanılan en eski bitkilerinden biri olan kenevirin tohum, sap ve yapraklarının bugün de; gıda, içecek, ilaç, kozmetik, kişisel bakım, tekstil, kağıt ve yapı malzemesi olarak bir çok kullanım alanı bulunmaktadır.
Bir diğer yandan yapılan bilimsel araştırmalar selüloz zengini 1 dönüm kenevir üretiminden 4 dönüm ağaca denk gelecek şekilde kağıt hamuru sağlanabildiğine işaret ederken sadece bu özelliği ile kenevir tarımının ormanların korunmasında etkili olabileceği ima edilmektedir. Ayrıca Ocak ayında İstanbul Aydın Üniversitesi'nde gerçekleştirilen çalıştay sırasında; ürettiği oksijen miktarı göz önüne alındığında 1 dekar kenevirin 25 dekar orman kadar oksijen üretebildiğine dikkat çekilmiştir.
Fakat özellikle Amerika gibi piyasadaki talep karşısında her geçen gün üretim kapasitesini arttıran ülkelerden gelen haberler, dikkatli ve kontrollü ulusal bir politika izlenmediği durumda, yukarıda paylaşılan verilerin tam tersi durumunların ortaya çıkabileceğinin de bir işaretidir. Öyle ki artan talep, yüksek getiri potansiyeli ve üretim kolaylığından dolayı, özellikle Kalifornia eyaletinde yaygın bir şekilde tarımı yapılmaya başlanan kenevir bitkisi ile ilgili; ormanların yok olmasına neden olduğu, su kaynaklarını aşırı tüketime dayalı olarak zorladığı ve bölgedeki yaban hayatı tehlikeye soktuğuna yönelik son bir senede çıkmış bir çok haber bulunmaktadır.
Kenevir Mucizesi
Dolayısıyla kenevir mucizesi diye bir şey yok. Ne sağlık, ne çevre, ne de endüstri söz konusu olduğunda hiç bir bitkiyi sonsuz üretmek veya toptan silmek tek başına cevap değildir var olan problemlerimize. Doğru ulusal politikalarla; her şeyi dengeli üretmeli, kullanmalı ve yönetmeliyiz.
Beni kenevir ile ilgili en çok heyecanlandıran; denizlerimizi, ormanlarımızı kirleten plastik ambalajların doğada hızlıca yok olabilen alternatiflerini üretebilmemizi mümkün kılan bir hammadde oluşu.
Sağlık alanında ise dayanılmaz ağrılı kanser gibi rahatsızlıkların tedavisinde, kenevirden üretilen ve klinik uygulama aşamasına gelmiş ilaçların, bir an önce insan vücudunu tüketen ve bağımlılık yapan morfin ve türevi (opopidler) ilaçların yerini alması.
REFERANSLAR
"Kenevir" (1987) Meydan-Larousse. Cilt 7. Meydan Yayın Evi. İstanbul.
İstanbul Aydın Üniversitesi (2019) II.Endüstriyel Kenevir Forumu. (Katalog & Sunum Notları) İstanbul.
Ravilious, K. (2018) "Could legalizing cannabis help the environment?” PhysicsWorld (Online Journal) Retrieved on 3rd of February, 2019: https://physicsworld.com/a/could-legalizing-cannabis-help-the-environment/
Hekim, N. (2019) "Tıbbi Kenevir & Dünyadaki Güncel Gelişmeler" II.Endüstriyel Kenevir Forumu. (Sunum Notları) Ocak, İstanbul.
Editör (2019) "Kenevir hak ettiği ilgiyi görecek mi?” FORTUNE TÜRKİYE Retrieved on 23rd of January, 2019: http://www.fortuneturkey.com/kenevir-hak-ettigi-ilgiyi-gorecek-mi
Erdoğan, D. (2019) "Kenevirde büyük hamle! 'Ekim alanı genişler'" Milliyet. Retrieved on 23rd of January, 2019: http://www.milliyet.com.tr/kenevirde-milli-tohumla-uretim-ekonomi-2809031/
コメント